geçitte 12 yıl önce yapılan ancak kullanılmaz halde olan terkedilmiş tesisi görüyoruz. Bu amca tesisin önündeki arabasında uyumuş, yol sormak için uyandırmak zorunda kalıyoruz 🙁
geçit sonrası arada bulutların içinden çıkıyoruz
dönüş yolu, farklı bir rotadan uzungöle doğru
o kadar kirlendik ki çamurlardan arınmak uzun vakit alıyor…
çamur…
soğanlı geçidine gidiş ve dönüşünde 6 saat motor kullanmamıza rağmen aldığımız yol sadece 35km, zor parkur. Gece derin ve deliksiz bir uykunun ardından sabah erken kalkıyor ve hazırlanıyoruz, bizimkiler uyanmış bile…
mıhlama ve kumak içeren kahvaltımızı ediyoruz hızlıca
uzungölden birkaç kare
bir önceki gün bu ekiple birlikte soğanlı geçidinde kaybolmuştuk 🙂
uzungölden kuzeye doğru ilerlerken bu asma köprüyü görüyoruz
of ta benzin almak ve motorlarımızı yıkamak için durduğumuz benzincideki ikram harika.
Biz çayı çöpsüz içmeyiz diyorlar…
şu DeLikız ‘ın pisliğine bakın
mis gibi oluyorlar
Anzer yaylasına gitmek üzere sahilden ayrılıp güneye yükseklere yol almaya başlıyoruz, yol muhteşem asfaltı ve virajları ile tam bir parkur. sonraları bozuluyor tabi…
Yolda anzer yaylasında sis ve yağmurun olduğunu öğrenince gitmekten vazgeçiyor ve geri dönüyoruz. Dönüşte bu köprüde duruyor ve bol bol resim çekiyoruz.
daha sonra durmadan Rizeye kadar gidiyoruz. Orada bizi motorcu dostlarımız, abilerimiz karşılıyor, bizi çok sıcak karşılıyorlar ve ikramda bulunuyorlar. Şefik ustanın motosiklet tamirhanesindeyiz.
sohbete doyum olmuyor
şefik usta sağolsun tayın bollaşan zincirini geriyor
bu motoru yeni almışlar ve antepten getirmişler
yorumsuz….
kaşarın uzunluğuna dikkat…..
hatıra fotgrafı
oradan ayrılıp ayder yaylasına doğru yola çıkıyoruz, oraya ulaştığımızda hava kararmıştı ve bütün oteller doluydu. Soluğu meryem teyzenin çadır kampında alıyoruz. Kendisi bizi çoban çadırında çok sıcak karşılıyor. Islanan kıyafetlerimiz ateşin yanında kuruyor.
Arıcıların kovanlarını ayılardan korumak amacıyla belirli aralıklarla patlayan düzeneklerin sesleri arasında uyuduğumuz gecenin sabahında ayder yaylasını keşfe çıkıyoruz.
Bizimkiler hallerinden memnun
ayder yaylasının güzelliklerini yakalamaya çalışıyorum
Ayder yaylası kaçkar dağları milli parkına dahil
sabah meryem teyzenin hazırladığı kahvaltıda karınlarımızı doyuruyoruz. Sınırsız muhabbet ve kahkaha menüye dahil
Kahvaltı sonrası kavron yaylasına doğru yola çıkıyoruz çantaları kampta bırakarak…
Kavron yaylası daha güneyde ve daha yüksekte. yolda bol bol durup resim çekiyoruz.
metale karşılık doğal olan
çok sıcakkanlılar
nihayet kavron yaylasındayız nevar ki sis burada da peşimizi bırakmıyor manzaranın tadını çıkaramıyoruz. İşte bir yorgunluk sigarası.
yukarıdaki kahvehanedeki ürünlerden mutlaka yararlanınız…
muhteşem lezzetler özellikle tahinli olanı öneriyorum
istanbuldan gelen motorcu ekiple karşılaşıyoruz.
Ayder yaylasına dönüp oradan ayrılmadan önce ayşe yöresel kıyafetlerden ediniyor ve kullanışını meryem teyzeden öğreniyor
köprülere karşı bu ilgimiz neden?
fındıklıda yemek molası. Ka’ayşeeee
Sarp sınır kapısına kadar gidiyoruz. Kilometrelerce tır kuyrukları var. Ne yazikki o günlerde rusya ile savaş var. Biz de hatıra kareleri alıyoruz…
Oradan ayrılıp durmadan Artvine gidiyoruz Artvin hopa yolu muhteşem. Artvinde motorcu dostlarımız bizleri karşılıyor.
Geceyi artvinden daha da yüksekte olan kafkasör yaylası dağ evlerinde geçiriyoruz. Bungalowlarda sıcak su ve duş imkanı mevcut, geceliği bungalow başı 90 ytl. Uyku öncesi akşam yemeği
Sabah olmuş bile ama bazıları uyanamamış hala
Kafkasör yaylasında kahvaltı.
İnanç kros yapmakta iddalı.
Artvinden ayrılıp şavşata doğru yola çıkıyoruz. Yolda Artvini görüntüleme imkanı bılıyoruz. Şehir yamaca kurulmuş ve sadece iki yön var; yukarı ve aşağı.
yolda dev iguanalardan yiyeceklerimizi kurtaramıyoruz.
dev böceklerle mücadele ediyoruz
yol çalışması nedeniyle yukarıdan yola kayalar yuvarlanıyor
Arvin şavşat yolu yine muhteşem manzaraları ve virajlarıyla çok keyifli..
ağaçların arasındaki minare
Ayşe yol kenarında birşeyler gördü ve durduk..
gördüğü şey yabani nar. Çok ekşi..
Şavşat karagöle şavşattaki bu kalenin yanından giden yoldan gidiliyor..
Yine bol bol resimler çekiyoruz.
Şavşat sonrası çoğunlukla toprak olan yoldan geçerek karagöle ulaşıyoruz.